Aile Terapilerine Genel Bakış
Bireyin sorunlarının kompleks yapısı, onun sadece kendisinden ibaret olmayıp birtakım ilişkilerin sonucu olabileceği bazı bilim insanlarını psikolojide farklı yaklaşımlara yöneltti. Aile kavramı toplumun temel yapısı olarak görülmekteydi ve belki de bazı aileler sorunlu ilişkiler üreterek sorunlu bireyler üretirken diğerleri daha sağlıklı bireyler üretiyordu.
Aslında psikoloji kuramlarının ilk gelişiminden itibaren erken çocukluk yaşantılarının önemi biliniyordu. Fakat bu yaşantıların etkisini aile ilişkilerin bir bütün sonucu olarak görme daha sonraları olmuştur. Örneğin Stratejik terapistlerden Haley tedavi için çocuğunu getiren aileyi hep birlikte kliniğe yatırmıştır. Özellikle 20. Yüzyılın 2. Yarısı aile terapilerinin gelişmesine tanıklık etmiştir. Bu yaklaşımlardan kimi ailede iletişim örüntüleriyle ilgilenirken kimi kurallar ve sınırları ele almış, kimi kök ailenin sonra ki kuşaklara etkisini incelerken kimisi de sağlıksız aile yapılarında bile fonksiyonel örüntüler olabileceğini belirlemişti. Şimdi bu yaklaşımlardan bazılarını bir fikir vermesi açısından kısaca ele alalım.
1. Çok Kuşaklı Aile Terapisi:
Yaklaşım Murray Bowen tarafından kuruluyor ve öncüleniyor. Bu yaklaşıma göre aileler temelde duygusal sistemlerdir(Bowen, 1978). Bu duygusal sistemde ailede bulunan değer ve duygusal tepkiler tıpkı bir genetik miras gibi sonraki nesillere aktararak devamlılık arz ediyor. Dolayısıyla ailenin bugünkü yapısını anlamak istiyorsak “kök ailenin geçmişini” yani kuşaklararası hikâyesini kavramamız gereklidir. Örneğin bir danışma ortamında bir problem olarak sunulan “gelin-kaynana” çatışmasında eşlerden biri “ eşim kaynanam yokken başka bir kişi iken kaynanam geldiğinde farklı bir kişi oluyor” diyebilir. Böyle bu durumda Bowen Terapisti kocanın kök ailesinde anne ile olan ilişkilerini inceleyerek sorunu anlamaya çalışacaktır. Bowen Aile terapisinde “benliğin farklılaşması”, “üçgenler”, “nükleer aile duygu sistemi”, “nesiller arası aktarım süreci” üzerinde durulan başlıca kavramlar arasındadır.(Bowen, M.(1978). Family Therapy in Clinical Practice. Northvale, NJ: Jason Aronson)
2. Yaşantısal Aile Terapisi Modeli:
Aile terapilerinin temelini oluşturan psikiyatristler arasında tek kadın olarak Virginia Satir, bireylerin “düşük benlik saygısında” kök aileleriyle olan ilişkilerin öneminin farkına vardı. Aile içerisinde sağlıksız iletişim örüntülerinin ailenin bazı üyelerinde semptomlara yol açarak ailenin “belirlenmiş hasta-günah keçisi” denilen durumunu ortaya çıkarır. Satir(1988), aileyi bireyleri etkileme biçimine göre iki temel gruba ayırıyor:
-Eğitici Aile – Sorunlu Aile
Satir’in tedavi yöntemi, bir sağlıklı iletişim teorisi ve benlik saygısını artırma hedeflidir. Bu hedefi gerçekleştirmek öncelikle evli çiftlerin yani “ilişki mimarlarının” sorumluluğundadır. Satir Aile Terapisinde “aile türleri”, “iletişim teorisi ve iletişim kalıpları”, “kişisel mandala” üzerinde durulan başlıca kavramlardır. (Satir, V.(1988). The New Peoplemaking: Because You Want to be a Better Parent. Palo Alto, CA: Science & Behavior Books, Inc. )
3. Milan Sistemik Aile Terapisi:
İtalyan psikiyatristler tarafından Milan’da geliştirilen “Sistemik Aile Terapisi” aileyi bir sistem olarak görür. Milan grubuna göre aile bir ekosistemdir ve aile üyelerinin herbirinin davranışı diğer üyelerin davranışlarını etkileyerek “homeostasi” sağlar. Sağlıklı olmayan ailelerde genelde kurallar çok katıdır ve ailede ki güç mücadeleleri diğer aile bireylerini döngüsel olarak etkiler. Bu yüzden aile bireylerinde görülen problemli bir durum, bütün ailenin probleminin bir yansımasıdır. Bununla birlikte aile terapiye paradoksal taleplerle gelmekte bir taraftan mevcut aile sisteminin devamlılığını isterken aynı zamanda problemli üyenin tedavi edilmesini istemektedir(Palozzoli 1989). Bu yüzden tedavinin amacı aile kuralları ve inanç sisteminde esneklik oluşturarak kabul edilebilir davranışların sayısını artırmaktır(Palozzoli, M; Cirillo, S; Selvini; Sorrentino, A M. Family Games: General Model of Psychotic Process in the Family. New York: W Norton&Company, 1989).
4. Yapısal Aile Terapisi:
Salvador Minuchin’in öncülerinden olduğu yapısal aile terapisi, aile içerisinde etkileşimleri etkileyen “yapı, alt sistemler ve sınırların” anlaşılması esasına dayanır. Aile içerisinde ki etkileşimler tekrar ettikçe kalıcı örüntüler oluşur ve aile üyelerinin birbirinden belirgin davranış kalıplarını beklemesi daha fazla olası hale gelir. Evde bebek bakımını kimin yapacağı, okul sorunlarıyla kimin ilgileneceği, yemekte oturma düzeninin nasıl olacağı, akşam hangi tv programının izleneceği gibi durumlar zamanla daha olası hale gelir.
Genel olarak ailede işleyen gizli-açık kurallar vardır. Tüm ailelerde yetişkinlerin ve çocukların farklı yetki düzeylerinde olmasından kaynaklı bir çeşit hiyerarşi yapısı bulunur. Aynı zamanda aileler alt sistemlere ayrılır. Ebeveyn alt sistemi, eş alt sistemi ve çocuk alt sistemi bunlardan bazılarıdır. Alt sistemler arasında diğerleriyle ilişkiyi düzenleyen sınırlar vardır. Üyeler arası sınırlar katıdan dağınığa farklılık gösterir. Sınırların katılığı ya da dağınıklığı aile ilişkilerinin yakınlığına veya üyelerin bireysellik düzeylerine yansır. Aileler zaman geçtikçe değişimlere bağlı olarak alt sistemler arasında ki ilişki örüntülerinde sorunlar yaşamaya başlayabilir. İki yaşında ki bir çocuğun anne-babası ile olan ilişki örüntüsü ergenlik döneminde değişime uğrar. Bu yeni durumda aile terapistleri ailenin yeni koşullara uyum sağlamasında yardımcı olmaya çalışır(Minuchin, 1974).( Minuchin, S. 1974. Families and Family Therapy. Cambridge, MA: Harward University Press.)
Aile danışmanlığı uzman kişiler tarafından yapılmalıdır. Aile danismanligi yüksek lisans ve doktora eğitimi almış yada sertifikasyon programına katılmış kişiler tarafından yapılabilmektedir. Aile danışmanlığı konusunda herhangi bir sorunuz varsa lütfen arayınız. +90 (0544) 133 00 28