Affetme, birinin kendisine ya da başkasına yapılan bir hata, haksızlık veya zarar verme eylemini bağışlama sürecidir. Bu süreç, kişinin kızgınlık, öfke ve acı gibi olumsuz duyguları üzerinde çalışarak, bu duyguları serbest bırakmasını ve sonunda affetme sürecine geçmesini sağlar.
Affetmek, kırgınlıkları ve acıları geride bırakmak için bir adımdır ve bu da insanların daha mutlu ve tatmin edici bir hayat sürdürmelerine yardımcı olabilir.
Affetme ve Depresyon İlişkisi
Affetme, insanların kişisel olarak yaşadıkları travmaları, haksızlıkları ve acıları kabul etmeleri, bu olayları geçmişte bırakmaları ve hayatlarına devam etmeleri için bir yol olarak tanımlanır. Affetme, ruh sağlığı açısından önemlidir ve iyi bir zihinsel sağlık için gereklidir. Depresyon ise, insanların günlük hayatta yaşadıkları olaylara karşı duyarsızlaşmalarına, umutsuzluk hissetmelerine, enerji kaybına ve özgüven eksikliğine neden olan bir zihinsel sağlık sorunudur.
Affetme, depresyonu önleyen ve tedavi eden bir faktör olarak öne çıkmıştır. Araştırmalar, affetmenin depresyon belirtilerini azalttığını, duygusal iyileşmeyi hızlandırdığını ve genel olarak zihinsel sağlığı geliştirdiğini göstermektedir. Bunun nedeni, affetmenin, kişilerin duygusal yüklerini hafifletmelerine, geçmiş travmaları ve acıları kabul etmelerine ve geleceğe odaklanmalarına yardımcı olmasıdır. Affetme, kişilerin kendi kendilerine şefkat ve anlayış göstermelerine de yardımcı olabilir ve bu da zihinsel sağlığın korunmasına yardımcı olabilir(Rasmussen ve ark., 2019).
Bir çalışmada, katılımcıların olumsuz bir duruma karşı daha yüksek düzeyde affetme eğilimi olanların, daha az stres yaşadıkları ve daha düşük depresyon semptomları gösterdikleri bulunmuştur (Karremans et al., 2015).
Kadınların depresyon ve ilişkili faktörler üzerine yapılan bir çalışma affetme ve depresyon arasında düşük düzey negatif yönlü bir ilişki belirlemiştir(Öz, 2007).
Ancak, bazı durumlarda affetmek, kişinin zihinsel sağlığına zararlı olabilir ve depresyon semptomlarına neden olabilir. Özellikle, kişinin başkalarına karşı sürekli affetmesi ve sınırlarını belirlememesi durumunda, kişi kendini sürekli olarak incitilmiş hissedebilir ve bu da depresyon semptomlarına neden olabilir.
Ayrıca, kişinin kendisini affetme yeteneği de depresyon ile ilişkilidir. Kendini affetmeyen kişiler, kendilerini sürekli olarak suçlayabilirler ve bu da depresyon semptomlarına neden olabilir. Bir çalışmada, kendilerini affetmeyen kişilerin, kendilerini affedenlere göre daha yüksek depresyon semptomları gösterdikleri bulunmuştur (Yıldırım & Çam, 2019).
Sonuç olarak, affetme ve depresyon arasındaki ilişki karmaşık ve çok yönlüdür. Affetme, kişinin stresle başa çıkma yeteneğini artırabilir ve dolayısıyla depresyonun önlenmesine yardımcı olabilir. Ancak, bazı durumlarda affetmek kolay olmayabilir ve kişi depresyona girebilir. Bu nedenle, kişinin kendisine ve başkalarına karşı affetme yeteneğini geliştirmesi ve sınırlarını belirlemesi önemlidir.
Affetme İlişki Doyumu
Affetme, ilişkilerde önemli bir rol oynar ve ilişki doyumunu etkileyebilir. İlişkilerde, zaman zaman hatalar ve çatışmalar yaşanabilir ve bu durumlarda affetmek önemlidir. İlişkilerde affetmenin, karşı tarafın hatasını kabul ettiğini ve gelecekte aynı hatayı tekrarlamayacağına inandığını gösterir. Bu, güven ve saygı duygularının güçlenmesine ve ilişkideki bağların derinleşmesine yardımcı olabilir.
Yapılan bir araştırma, affetme davranışı gösteren kişilerin, dil kullanımında daha fazla “biz” kavramını kullandığı ve diğerlerine karşı daha fazla akrabalık duyguları sergilediği; tersine affetmemenin toplum yanlısı eğilimleri azalttığı bulgulanmıştır(Stuewig ve ark., 2010).
Yapılan başka bir araştırmada, bir işyerinde affetme ikliminin öğrenme odaklılık ve yardım davranışı üzerindeki etkisinde işgören mutluluğunun aracılık rolü tespit edilmiştir. Bu bulguya göre, affetme iklimi işgören mutluluğu oluşturmak suretiyle öğrenme odaklılığı ve yardım davranışını artırmaktadır(Gürlek ve ark., 2019).
Bununla birlikte, affetme aynı zamanda birçok faktöre bağlıdır, örneğin çift ilişkilerinde partnerin yaptığı hatanın ciddiyeti, tekrarlanma olasılığı, ilişkinin durumu ve geçmişteki deneyimler gibi. Bazı durumlarda affetmek zor olabilir ve bu durum, ilişki doyumunu olumsuz yönde etkileyebilir.
Yapılan çalışmalar, çiftler arası affetme davranışının, evlilik doyumu ve evliliksüresine pozitif bir katkı sağladığını bildirmektedir(Fincham ve Beach, 2002).
Yapılan bir araştırma, evlilik doyumu ve evlilikte suçu affetmenin dargınlık-kaçınma arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki vardır ve suçu affetmenin dargınlık- kaçınma alt boyutu evlilik doyumu yordamaktadır. Elde edilen bir başka sonuç ise evlilik doyumu ve ilişkilerde yüklemenin arasında negatif yönde anlamı bir ilişki vardır(Deniz ve ark., 2019)
Sonuç olarak, affetme ilişki doyumunu etkileyen önemli bir faktördür. Ancak, her durumda affetmek kolay olmayabilir ve bu nedenle her ilişkinin kendi dinamikleri vardır. İlişkilerde sağlıklı bir iletişim, empati ve anlayış, affetme sürecinde önemli rol oynayabilir.